5 MAYIS 2021 HÜSEYİN MACİT YUSUF KÖŞE YAZISI


ANASTASİADİS ZIVANADAN ÇIKMIŞTIR. FEDERASYONCU TESLİMİYETÇİ/TAVİZCİ AKINCI İLE ERHÜRMAN’IN KIBRIS TÜRK TEZLERİNİ ZAYIFLATMAYA YÖNELİK EYLEM VE SÖYLEMLERİNDEN GÜÇ BULAN FAŞİST EOKACI ANASTASİADİS,HADDİNİ HUDUDUNU AŞARAK, KIBRIS TÜRK HALKINA ANAVATAN TÜRKİYE’YE KARŞI RUMLARLA BİRLİKTE SAVAŞMA ÇAĞRISI YAPTI. ANASTAS GERÇEKTEN KAŞINMAKTA,TÜRK MİLLETİNİN SABRINI SINAMAKTADIR; EOKA KATİLİNE ÖNCEKİ GÜN DİL UZATMAYA YELTENDİĞİ OSMANLI TOKADI VACİP OLMUŞTUR…

 

Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’deki planları,Megali İdea ülküsü çerçevesindeki Enosis hedefi 18 Ekim’de Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanlığına seçilmesiyle altüst oldu.. Cumhurbaşkanı Tatar’ın halkımızın ve Anavatan Türkiye’nin desteğini alan egemen eşitlik temelinde iki devletin işbirliğine dayalı çözüm modeli iki asırlık Rum-Yunan planlarını tarihe gömdü. Cumhurbaşkanı Tatar geçtiğimiz hafta heyetiyle Cenevre’de tezlerimizi BM kayıtlarına geçirmiş ve müzakerelerin başlaması için 6 maddelik çerçevesini de sunmuştur. Cumhurbaşkanı Tatar’ın Cenevre dönüşünde ‘bu bir miladdır,geri dönüş yoktur” diye siyasetine sahip çıkması ertesinde paçaları iyice tutuşan Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis,Türk tarafını tahrik etmek üzere küstahça açıklamalar yapmaya başlamıştır. Anastasiadis Paskalya nedeniyle yaptığı açıklamada Kıbrıs Türklerini,ellerindeki Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportları nedeniyle kendi sadık vatandaşları olarak göstermeye ve bunun üzerinden propaganda yapmaya kalkışmıştır. Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki eşit kurucu ortağından biri olduğunu biran için unutan Anastasiadis, halkımızın hakkı olan pasaport üzerinden çirkin bir algı operasyonu başlatmıştır. Anastasiadis KIbrıs Türk halkının Kıbrıs Cumhuriyeti’nden 1963’te silahla,topla tüfekle atılmış olmasının,1960’Anlaşmaları’ndaki haklarımızın gaspedilmesinin,bunların ortadan kalktığı anlamına gelmediğini bilmiyor mudur? Yıkılan KIbrıs Cumhuriyeti üzerine kurdukları Rum Cumhuriyetinin Kıbrıs Türk halkını temsil etmediğini bilmiyor mudur? Güney’deki Hükümetin Kıbrıs Türk halkını yöneten bir idare olmadığının bilincinde değil midir? Pasaport üzerinden başlattıkları propaganda ve algıoperasyonu başarısızlığa mahkumdur… 

RUM YÖNETİMİ ULUSLARARASI SEFERBERLİĞE HAZIRLANIYOR

Rum Yönetiminin önümüzdeki süreçte izleyeceği siyasetle ilgili haberleri Rum basınından öğrenmekteyiz.Bu haberlere göre Rum Yönetimi, Cenevre’deki gayriresmî 5+BM konferansının ardından AB ve Güvenlik Konseyi nezdinde girişimlere hazırlanıyor. Bu çerçevede hem Cenevre’de cereyan edenlere dair “bilgilendirme” yapma, hem de Avrupa ve uluslararası toplum düzeyinde, iki devlet çözümüne dair tepkilerin korunmasını sağlama planlanıyor.

Rum tarafında yayınlanan Filelefteros gazetesi  “AB ve Güvenlik Konseyi Nezdinde Hareket Planı… Lefkoşa Prizde, Cenevre’de Olup Bitenlere Dair Bilgilendirme Seferberliğine Hazırlanıyor… Lute’un Yeni Temas Programı Bekleniyor” başlıklı manşet haberinde, Rum tarafının Cenevre’yi “bu şartlar altında olumlu” diye nitelemekte olmasına karşın değişen olguların, Genel Sekreter’in bir dahaki davetine kadarki aylar için Rum Yönetimini prizde tuttuğunu yazdı.Genel Sekreter’in bir sonraki randevusunu yaz sonundan önce vermesinin beklenmediğine dikkat çekilen haberde, “Cenevre’de Rum tarafının ağzına bir parmak bal çalınmış olabilir ancak Türk tarafının, egemenlik ve iki devletin görüşülmesi argümanı bu aşamada hedefini tam tutturamamış olsa da konunun müzakere masasına konulmasında başarısızlıktan söz edilemez” ifadesine yer verildi.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in paskalya mesajında “önümüzdeki haftalarda Güvenlik Konseyi kararlarının ve BM Genel Sekreteri’nin yetki sınırlarının uygulanması ve bunlara saygılı olunması gereğine dair uluslararası alanda seferberliğe girişeceğiz” dediğine dikkat çeken gazete, Rum Başkanlık Sarayı’ndan kaynaklara dayanarak seferberlik çerçevesinde atılacak adımları şöyle aktardı:

*Önümüzdeki günlerde Rum Başkanlık Sarayı’nda Cenevre gayriresmî 5+BM konferansının gerek üçlü görüşmeler gerek sonrasında şekillenen durum açısından değerlendirilmesi için geniş ölçekli bir toplantı yapılacak.

*AB’deki ortakların ve BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin bilgilendirilmesi planı bu haftadan itibaren yürürlüğe konuluyor.

*Anastasiadis’in BM Genel Sekreteri göndereceği mektup da bu “bilgilendirme” çerçevesinde.

*Anastasiadis Avrupalı ortaklarına Cenevre ile ilgili ilk bilgilendirmesini bu hafta sonu Portekiz’de düzenlenecek gayriresmî Avrupa Konseyi toplantısında yapacak.

*Genel Sekreter’in Kıbrıs geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un Ada’ya ne zaman geleceğine dair henüz bilgi yok. Bundan, BM’de de durum değerlendirmesi yapılacağı anlaşılıyor. Rum tarafı, tartışmanın Tatar belgesi zemininde devam etmesi için Türk tarafının yapması muhtemel yeni hareketlere karşı planlamalarını yapıyor.

*Bir sonraki önemli istasyon, Türkiye-AB ilişkilerinin de gündemde yer alacağı ve bu sefer 27 üyenin görüş ortaya koyması gereken Haziran ayındaki Avrupa Konseyi olacak.

Alithia manşet haberine “Anastasiadis: Kıbrıs Sorunu İçin Uluslararası Seferberlik Başlatıyoruz… Hepsini Harekete Geçireceğiz” başlığını attı ve Anastasiadis’in paskalya mesajındaki “her Avrupa ve uluslararası merciini kullanacak, her dost ülkeyi harekete geçireceğiz” sözünü öne çıkardı.

Mesajında Türkiye’yi “Kıbrıs’ı taksim etmek ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ni himayesi altına almayı amaçlamakla” suçlayan Anastasiadis, “ne kadar onurlu bir uzlaşı istiyorsak, Türkiye’nin yeni faaliyetlerini meşrulaştırma öneri veya çabalarını reddetmekte de o kadar kararlıyız. Her Avrupa ve uluslararası merciin bize sağladığı barışçıl tercihi değerlendirecek, her dost ülkeyi harekete geçireceğiz” ifadelerini kullandı.Nikos Anastasiadis paskalya mesajında Kıbrıs Türk halkına da şöyle seslendi: “fiili durum her iki toplum için de kabul edilemezdir, daha kötüsü, Avrupa vatandaşları olarak hep birlikte barışın, güvenliğin ve refahın meyvelerinden yararlanabileceğimiz bir çözüme götürmüyor. Bu nedenle bütün saygımla sizleri, kendi vatanımız, çok sevdiğimiz Kıbrıs için birlikte savaşmaya çağırıyorum.”

Anastasiadis ve Rum Yönetimi Türk tarafının sabrını sınamaktadır. Bunlara Osmanlı tokadı vacip olmuştur. Tahriklerle,tehdit ve şantajlarla,Avrupa Birliği’ne ve ABD’ye güvenerek,savaş çığırtkanlığı yapmalarının sonuçlarının çok ağır olacağını bilmelidirler. Kıbrıs sorununun çözümü masada bitmeyecekse bunun Rumlara maliyetinin çok ağır olduğu 1974 tecrübesiyle vakidir. Rum akıllı durmazsa elindekini de kaybedeceğini bilmelidir… Rum-Yunan ikilisinin güvendiği AB ve ABD’nin bölgemizde 40 yıldır savaşan,deneyimli,cesur bir orduya sahip Türkiye’ye karşı gücünün yetmeyeceğini o küçük beyinlerine sokmalarında fayda vardır…




  • RMMO KOMUTANI ZERVAKİS’İN KORONAVİRÜS TESTİ POZİTİF ÇIKTI ... +Detaylı Bilgi
  • LİMASOL’DA PROTESTO GÖSTERİLERİ ... +Detaylı Bilgi
  • NURİS: ANASTASİADİS’İN “KULLANIM KAYBI TAZMİNATI” VAADİ YERİNE GETİRİLEMEZ ... +Detaylı Bilgi
  • HER 10 RUM’DAN 6’SI GÜNEY KIBRIS’TAKİ DEVLETİN “YOLSUZLUK DEVLETİ” OLDUĞUNA İNANIYOR ... +Detaylı Bilgi
  • RUM SAVUNMA BAKANI’NDAN TÜRKİYE’YE ELEŞTİRİ ... +Detaylı Bilgi
  • ROLANDİS: “KAYBEDİLMİŞ FIRSATLAR, KAYBEDİLMİŞ VATANLARA GÖTÜRÜR” ... +Detaylı Bilgi
  • ŞİLLURİS: “KIBRIS SALDIRGAN VE YAYILMACI GÜÇLERE KARŞI KENDİNİ SAVUNMAYA HAZIRDIR” ... +Detaylı Bilgi
  • İNSAN HAKLARI İZLEME ÖRGÜTÜ: GÜNEY KIBRIS’TA, DÜZENSİZ GÖÇMENLERE KÖTÜ MUAMELE YAPILIYOR ... +Detaylı Bilgi