21 KASIM 2023 MANŞET


 

İşgalci ve faşist yaklaşımla 1948’den beri Filistin’i adım adım işgal eden, 7 Ekim’de başlayan çatışmaları fırsat bilerek, masum Filistinlilere yönelik katliamlarını artıran İsrail, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden sinsice toprak topluyor. KKTC vatandaşlarını kullanarak hülle yoluyla hesapsız hukuksuz toprak toplamayı sürdüren İsrail, önce toprak toplayıp ardından işgal ettiği Filistin’de olduğu gibi hedef almış durumda.

Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve TÜRK DEGS Başkanı müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Yahudilerin toprak topladığını uyarısını yaparak, konuya ilişkin Türkiye’de yayınlanmakta olan Akit gazetesine değerlendirmelerde bulundu.

“20 YILDA 25 BİN DÖNÜM ALDILAR”

Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve TÜRK DEGS Başkanı Emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı,İsrailliler ve Rumların hülle yöntemiyle, İngilizler ve KKTC’deki firmalar vasıtasıyla KKTC’de birtakım araziler aldığının uzun zamandır bilindiğini, stratejik bölgeler dahil olmak üzere, örneğin Türk Deniz Kuvvetlerinin deniz üssü inşa edeceği  İskele-Boğaz bölgesinde tahsis edilmiş arazinin hemen yanı başında, yani askeri güvenlik bölgesi sınırı bile tanımaksızın arazilerin yabancılara doğrudan ya da dolaylı olarak satıldığını bildirdi.

İsrail vatandaşlarının KKTC’de mülkler almaları yoluyla bölgede topraklarını şu veya bu şekilde büyütmeyi hedeflemiş olabileceklerinin muhtemel olduğunu dikkate getiren Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı,İsrail’in, 2003 yılından bu yana KKTC’de satın aldığı 2 bine yakın şirket ile 25 bin dönüm civarında toprak satın aldığının tespit edildiğini açıkladı.

 

KKTC’DE TOPRAKLAR SATILIYOR,

KONTROL YABANCILARIN ELİNE GEÇİYOR;

CİDDİ GÜVENLİK TEHLİKESİ VAR!

Amiral Yaycı, bu durumun üç önemli tehlikesini şu şekilde sıraladı:

1.KKTC’nin arazileri Türklerin elinden yüksek fiyatlar teklif edilerek ya doğrudan ya da dolaylı olarak alınıyor. Böylece araziler yoluyla kontrol yabancıların eline geçiyor. 

2.Çok dikkat çekici bir şekilde KKTC’nin tarıma elverişli en verimli arazileri alınıyor. Yani KKTC kendi kendini besleyemez duruma düşebilir.

3.KKTC’deki askeri tesislerin etrafındaki askeri güvenlik bölgelerinin yakınlarındaki araziler hiçbir kısıtlama olmaksızın ve sınır gözetmeksizin yabancılara ya da yabancıların yerli aracıları olan vekillerine satılıyor. Bu da ciddi güvenlik tehlikesi oluşturuyor. 

 

“TÜRKİYE DE TEHDİT ALTINDA”

Doç. Dr. Cihat Yaycı, şunları dile getirdi:

“KKTC’de faaliyet yürüten ve özellikle İsrail ile iltisaklı olduğu ortaya konan 2 bin firmanın ne iş yaptığı tüm detaylarıyla araştırılmalıdır. Yalnızca arazi almak için kurulan şirketler ya da ticaret kılıfı altında yürütülen arazi alımlarına karşı tedbir geliştirilmelidir. Karpaz bölgesinde KKTC egemenliğini kısıtlayan ve GKRY çatısında yürütülerek KKTC’nin bağımsız devlet ve iki devletli çözüm anlayışıyla çelişen NATURA 2000 projesi sonlandırılmalıdır. ‘Çifte Vatandaşlık Oyunu’ ve ‘KKTC Vatandaşı Çoğunluk Hisseli Şirket Oyunu’ ile sınırsız mülk edinme, askeri ve ekonomik bölgelerin çevresinin sarılması engellenmelidir. Özellikle KKTC’deki avukat ve gazetecilerin yabancı ortaklı şirketlerde ortaklığının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Askeri bölgelerin etrafındaki arazilere mutlaka ‘yabancılara satılamaz’ şerhi konulmalıdır. Yabancılara arazi satışı tümüyle yasaklanarak sadece bir apartman dairesi alma hakkı verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde sadece KKTC değil Türkiye’de doğrudan tehdit altına girer.” 

ARKADA DEVAM

İşgalci ve faşist yaklaşımla 1948’den beri Filistin’i adım adım işgal eden, 7 Ekim’de başlayan çatışmaları fırsat bilerek, masum Filistinlilere yönelik katliamlarını artıran İsrail, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden sinsice toprak topluyor. KKTC vatandaşlarını kullanarak hülle yoluyla hesapsız hukuksuz toprak toplamayı sürdüren İsrail, önce toprak toplayıp ardından işgal ettiği Filistin’de olduğu gibi hedef almış durumda.

Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve TÜRK DEGS Başkanı müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Yahudilerin toprak topladığını uyarısını yaparak, konuya ilişkin Türkiye’de yayınlanmakta olan Akit gazetesine değerlendirmelerde bulundu.

“20 YILDA 25 BİN DÖNÜM ALDILAR”

Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve TÜRK DEGS Başkanı Emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı,İsrailliler ve Rumların hülle yöntemiyle, İngilizler ve KKTC’deki firmalar vasıtasıyla KKTC’de birtakım araziler aldığının uzun zamandır bilindiğini, stratejik bölgeler dahil olmak üzere, örneğin Türk Deniz Kuvvetlerinin deniz üssü inşa edeceği  İskele-Boğaz bölgesinde tahsis edilmiş arazinin hemen yanı başında, yani askeri güvenlik bölgesi sınırı bile tanımaksızın arazilerin yabancılara doğrudan ya da dolaylı olarak satıldığını bildirdi.

İsrail vatandaşlarının KKTC’de mülkler almaları yoluyla bölgede topraklarını şu veya bu şekilde büyütmeyi hedeflemiş olabileceklerinin muhtemel olduğunu dikkate getiren Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı,İsrail’in, 2003 yılından bu yana KKTC’de satın aldığı 2 bine yakın şirket ile 25 bin dönüm civarında toprak satın aldığının tespit edildiğini açıkladı.

 

KKTC’DE TOPRAKLAR SATILIYOR,KONTROL YABANCILARIN ELİNE GEÇİYOR;CİDDİ GÜVENLİK TEHLİKESİ VAR!

Amiral Yaycı, bu durumun üç önemli tehlikesini şu şekilde sıraladı:

1.KKTC’nin arazileri Türklerin elinden yüksek fiyatlar teklif edilerek ya doğrudan ya da dolaylı olarak alınıyor. Böylece araziler yoluyla kontrol yabancıların eline geçiyor. 

2.Çok dikkat çekici bir şekilde KKTC’nin tarıma elverişli en verimli arazileri alınıyor. Yani KKTC kendi kendini besleyemez duruma düşebilir.

3.KKTC’deki askeri tesislerin etrafındaki askeri güvenlik bölgelerinin yakınlarındaki araziler hiçbir kısıtlama olmaksızın ve sınır gözetmeksizin yabancılara ya da yabancıların yerli aracıları olan vekillerine satılıyor. Bu da ciddi güvenlik tehlikesi oluşturuyor. 

 

“TÜRKİYE DE TEHDİT ALTINDA”

Doç. Dr. Cihat Yaycı, şunları dile getirdi:

“KKTC’de faaliyet yürüten ve özellikle İsrail ile iltisaklı olduğu ortaya konan 2 bin firmanın ne iş yaptığı tüm detaylarıyla araştırılmalıdır. Yalnızca arazi almak için kurulan şirketler ya da ticaret kılıfı altında yürütülen arazi alımlarına karşı tedbir geliştirilmelidir. Karpaz bölgesinde KKTC egemenliğini kısıtlayan ve GKRY çatısında yürütülerek KKTC’nin bağımsız devlet ve iki devletli çözüm anlayışıyla çelişen NATURA 2000 projesi sonlandırılmalıdır. ‘Çifte Vatandaşlık Oyunu’ ve ‘KKTC Vatandaşı Çoğunluk Hisseli Şirket Oyunu’ ile sınırsız mülk edinme, askeri ve ekonomik bölgelerin çevresinin sarılması engellenmelidir. Özellikle KKTC’deki avukat ve gazetecilerin yabancı ortaklı şirketlerde ortaklığının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Askeri bölgelerin etrafındaki arazilere mutlaka ‘yabancılara satılamaz’ şerhi konulmalıdır. Yabancılara arazi satışı tümüyle yasaklanarak sadece bir apartman dairesi alma hakkı verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde sadece KKTC değil Türkiye’de doğrudan tehdit altına girer.” 

FİLİSTİN PLÂNI ADADA

TÜRK DEGS Güvenlik Bilimleri Direktörü Şafak Yıldırım da şunları söyledi: “Son dönemde, İsrail’in KKTC’de stratejik ve ekonomik çıkarları doğrultusunda gerçekleştirdiği çeşitli girişimler dikkat çekiyor. En önemlisi şüphesiz KKTC’deki arazi ve mülk alımları. Bu konuyu gündeme ilk olarak Yaycı Paşa getirmiştir. İsrail, KKTC’de bulunan İsrailli bağlantılı kişiler aracılığıyla arazi ve mülk edinme yoluna başvuruyor. Özellikle Türk SİHA’larının KKTC’deki Geçitkale Hava Üssü’ne konuşlanacağı Alaniçi köyüne beş kilometre yakınlıktaki yaklaşık bin dönümlük arazi edindiği ifade ediliyor. İsrail, KKTC’de İngilizler, Rumlar ve KKTC’deki yerel firmalar aracılığıyla da arazi ve mülk alımı yapıyor. Bu sayede yasal sınırlamaları aşmayı hedefleyen İsrail, İskele bölgesindeki deniz üssünün kurulacağı alan ve askeri güvenlik bölgelerinin çevresindeki arazilere odaklanıyor. İsrail’in stratejik hedefleri arasında tarıma elverişli arazileri hedef almak da var. KKTC’nin gıda güvenliğini etkilemeyi amaçlayan İsrail, aynı zamanda arazileri Türklerin elinden alarak Filistinlilerin yaşadığına benzer bir şekilde Rumlara devretmeye çalışıyor. İsrail’in bu alımları, KKTC’nin egemenliği, güvenliği ve kalkınması için ciddi bir tehdit oluşturuyor. KKTC yönetimi ve halkı konuya duyarlı olmalı ve dikkatli bir tutum sergilemelidir. Yabancıların mülk edinmesine ilişkin yasal düzenlemeler yapılıp etkin bir şekilde uygulanmalı. Ayrıca, Türkiye ve KKTC arasındaki işbirliğinin sürmesi ve güçlenmesi, ortak bir duruş sergilemeleri büyük önem taşımaktadır.”

 




  • RMMO KOMUTANI ZERVAKİS’İN KORONAVİRÜS TESTİ POZİTİF ÇIKTI ... +Detaylı Bilgi
  • LİMASOL’DA PROTESTO GÖSTERİLERİ ... +Detaylı Bilgi
  • NURİS: ANASTASİADİS’İN “KULLANIM KAYBI TAZMİNATI” VAADİ YERİNE GETİRİLEMEZ ... +Detaylı Bilgi
  • HER 10 RUM’DAN 6’SI GÜNEY KIBRIS’TAKİ DEVLETİN “YOLSUZLUK DEVLETİ” OLDUĞUNA İNANIYOR ... +Detaylı Bilgi
  • RUM SAVUNMA BAKANI’NDAN TÜRKİYE’YE ELEŞTİRİ ... +Detaylı Bilgi
  • ROLANDİS: “KAYBEDİLMİŞ FIRSATLAR, KAYBEDİLMİŞ VATANLARA GÖTÜRÜR” ... +Detaylı Bilgi
  • ŞİLLURİS: “KIBRIS SALDIRGAN VE YAYILMACI GÜÇLERE KARŞI KENDİNİ SAVUNMAYA HAZIRDIR” ... +Detaylı Bilgi
  • İNSAN HAKLARI İZLEME ÖRGÜTÜ: GÜNEY KIBRIS’TA, DÜZENSİZ GÖÇMENLERE KÖTÜ MUAMELE YAPILIYOR ... +Detaylı Bilgi