HİÇ BİR İŞE YARAMAYAN,EMPERYALİZMİN KUKLASI-RUMLARIN TETİKÇİSİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’İ VE TEMSİLCİLERİNİ İSTEMİYORUZ!

Annan Planı referandumu ve Crans Montana girişimlerinden sonuç alınamaması ertesindeki süreçlerde taraflar arasındaki görüş farklılıklarının her geçen gün arttığı, uzlaşmanın zorlaştığı ve ortak zemin olmadığı BM Genel Sekreteri Guterres’in raporlarına yansımış iken, federasyon konusunda BM iyi niyet misyonunun başarısızlığı Rum tarafının uzlaşmazlığı nedeniyle net bir şekilde ortada iken, faşist Eokacı Hristodulidis ve destekçilerinin sırf KKTC’nin tanınmasını önlemek üzere müzakerelerin yeniden başlayabilmesi için BM’nin temsilci ataması talebi büyük bir tuzak ve Bizans oyunudur.

Rum-Yunan ikilisi, Anavatan Türkiye’nin desteklediği Cumhurbaşkanı Tatar’ın savunduğu iki devletin işbirliğine dayalı çözüm modelinin dünyada hak ettiği ilgiyi görmesinden, KKTC’nin ayrı bir devlet olarak her geçen gün artan  saygı ve destekle benimsenmesinden dolayı panik içerisindedir ve temsilci atama oyunu ile müzakereler başlıyor algısı yaratarak KKTC’nin tanınma yolunu dinamitlemek peşindedir. 

Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönemde BM Genel Kurulu’nda iki kez KKTC’nin tanınması çağrısı yapması, bilahare KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na(TDT) anayasal adı ile gözlemci üye olması, TDT’nin toplantılarına davet edilerek üye kardeş devletlerle temasların başlaması, daha geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Tatar’ın Bakü’de görüştüğü Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in desteğini alması KKTC gerçeğinin kabullenildiğinin ve aşama aşama uluslararası tanınmanın da yakın olduğunun belirgin göstergesidir.

BM,AB,ABD ve İngiltere’nin Kıbrıs’ta bir Elen devleti kurma, Kıbrıs Türk halkını buna yamalayarak, KKTC’yi ortadan kaldırmak üzere tezgahladığı Bizans oyununa, şer tuzaklara düşülmemelidir.

BM TEMSİLCİSİ ATANMASI KABUL EDİLMEMELİ, KKTC’NİN TANINMASINA ODAKLANILMALIDIR…

TATAR’IN TANINMA GAYRETLERİNE DESTEK VERİLMELİ…

Türk tarafı olarak egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz tanınmadan müzakerelerin başlamayacağı, federasyonun katiyen görüşülmeyeceği duruşumuza karşılık Rumların federasyon hedefinde ısrarcı olmaları ve müzakerelere Crans Montana’da kaldığı yerden devam etme ısrarları, taraflar arasında ne iki devlete dayalı çözüm ne de federasyon konusunda ortak irade paylaşmadıklarını, ortak zemin olmadığını açıkça göstermektedir. 

Taraflar bu duruşlarını BM nezdinde ve kamuoyu ile açıkça defalarca paylaşmış iken, BM’nin adı ne isterse olsun, ister ‘Özel Temsilci’, ister ‘Kişisel Temsilci’ olsun, atama yapmasının hiçbir mantığı ve işlevi olmayacaktır.

KKTC’nin tanınmasını engellemeye yönelik bu gayretler Türk tarafınca kabul edilmemeli, sadece ve sadece KKTC’nin tanınma hedefine odaklanılmalıdır.