Corona virüs aslında ne değildir?

Son aylarda Corona virüsün tüm dünyaya yayılmasıyla birlikte başka hiçbir şey konuşamaz olduk. Öyle ki doğruluğunu sorgulamadığımız ama mantıklı olduğuna inandığımız tüm komplo teorilerine inandık ve bunların hepsine 'doğru' dedik. Tüm dünyada binlerce insanın kayıbıyla sonuçlanan ve kontrolsüz bir şekilde yayılan Corona virüsle ilgili bildiklerimiz ne kadar doğru? Şimdi gelin, birlikte Corona virüs hakkında bu zamana kadar yapılmış komplo teorilerini, spekülasyonları inceleyelim. Bakalım, Corona virüs aslında ne değilmiş?

Her şey yarasa çorbasının yüzünden mi?

Çinlilerin buldukları her şeyi yemesi sebebiyle virüsün de yedikleri yiyeceklerden yayıldığı düşünüldü. Öyle ki sosyal medya da yer yerinden oynadı. Aman yarabbi, tweet'ler, post'lar her paylaşımın altında söylemeye dilimin varmadığı yorumlar.

Şimdi gerçi düşünüldüğünde bu sözleri de çok yanlış bulmuyorum sonuçta tüm insanlığın başına dert olmuş bir virüsten bahsediyoruz. Konu yarasadan yayıldığı iddia edilen bir virüs olunca insanlar başladılar yarasa ile ilgili ne kadar video varsa ortaya dökmeye. 

Sosyal medyada bir video yayınlandı. Bu, Wuhan'da Çinlilerin yarasa yediğini gösteren bir videoydu. Videoyu izleyen herkes Çin'lilerin yarasa çorbası tüketmesiyle bu virüsün yayıldığı yorumunu yaptı. İnsanların düşündüğünün aksine asıl gerçek oldukça şaşırtıcıydı. Gerçekte videonun kaydedildiği yer Çin değildi. Video bir vlog yazarı olan Vang Mengyun tarafından Batı Pasifik'teki Palau adasında 2016 yılında çekilmişti. Yayınlanan videonun Çin ya da Corona virüsle bir ilgisi yoktu...

Corona virüs biyolojik bir savaş mı?

Corona virüsle ilgili kafamızdaki binbir sorudan biri de virüsün aslına bir biyolojik silah olarak tasarlandığı ve bunun bir başlangıç olduğu ilerleyen süreçlerde daha ölümcül virüslerle karşı karşıya kalabileceğimiz yönünde.

Dünyanın hemen hemen her yerinden bu tür sorular gelince uzmanlar, cevaplama gereği duymuş olacak ki bu virüsün herhangi bir biyolojik savaşın parçası olmadığına dair açıklamalar yapıldı.

Virüsleri kullanarak bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine karşı silahlanmasını sağlayacak araştırmalar yürüten Moleküler Biyoloji ve Genetik Uzmanı Dr. Tolga Sütlü “Corona virüs bir biyolojik silah değil çünkü virüsün genetik diziliminde insan eliyle yapılmış bir değişiklik saptanamadı. Paniğe gerek yok, alınan sıkı karantina önlemleri virüs çok öldürücü olduğundan değil, daha fazla yayılarak hızla mutasyon geçirmesini engellemek için" dedi.

Corona virüse 5G mi sebep oldu?

Dünyanın birçok yerinde sosyal medya üzerinden yayılan komplo teorilerinden bir diğeri ise oldukça komikti. Corona virüsün cep telefonu teknolojisi 5G dalgaları ile yayıldığı öne sürüldü. Bunun üzerine İngiltere'de de bu iddiaların ardından Birmingham ve Merseyside gibi bazı kentlerde baz istasyonları ateşe bile verildi. Hükümet iddiaların doğru olmadığı uyarısı yapsa da insanlar buna bir kere inandılar.

Bunun üzerine bilim insanları Covid-19 ile 5G arasında bir bağlantı olabileceği fikrini büyük bir saçmalık olarak tanımladılar ve bunun biyolojik olarak imkânsız olduğunu söylediler. Ayrıca İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS) Tıbbi Direktörü Stephen Powis de komplo teorilerini 'en kötü sahte haber türü' olarak nitelendirdi.

Bristol Üniversitesi'nde çocuk hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Adam Finn, "Yaşadığımız salgın enfekte olmuş bir insandan bir diğer insana geçmek suretiyle yayılıyor. Bunun böyle olduğunu biliyoruz. Hatta hasta bir kişiden alınmış virüsü laboratuvarda çoğaltabilmeye bile başladık. Virüsler ve cep telefonlarını, internet bağlantılarını çalışır kılan elektromanyetik dalgalar birbirinden tamamen farklı şeyler" dedi. 

Nüfus azaltma politikası mı?

Etkisini göstermeye başladığı ilk günden itibaren Corona virüsün yaşlılar için çok büyük bir tehdit olduğunu gördük. Öyle ki Corona virüs kaynaklı ölüm yaşı oranlarında büyük bir çoğunluğun 65 yaş üstündeki bireyler olduğunu gördük. Bunun sonucunda insanoğlu durur mu? Patlattı bir komplo teorisi daha.

Bu sefer de Corona virüsün yaşlı nüfusu azaltmak için bir politika olduğu söylendi. Yaşlı nüfusunun çok olması sebebiyle bu komplo teorisinde de Avrupa suçlandı. Yahu, böyle bir şey mümkün olabilir mi Allah aşkına?

ABD'li doktor virüsü Çin'e mi sattı?

ABD'de bir doktor hakkında diğer komplo teorilerine benzer şekilde bir iddia ortaya atıldı. Sosyal medya platformlarındaki birçok internet kullanıcısı, Corona virüsün ABD'de Dr. Charles Lieber adlı bir bilim insanı tarafından üretildiğini ve satıldığını iddia etti.

Paylaşılan gönderilerde doktorun Corona virüs ticareti sebebiyle gözaltına alındığı belirtilse de gerçek tabi ki bu değil. Yetkililer, "Charles Lieber, Amerika'daki yetkililer tarafından gözaltına alınmasına rağmen, Corona virüs üretimi ile hiçbir bağlantısı yoktu. Bilim adamı, Wuhan Teknoloji Üniversitesi'nden (WUT) ücret alması ve ABD'deki üniversitesi ile yaptığı anlaşmadaki kuralları ihlal ettiği için gözaltına alındı. Doktorun Covid-19 salgını ile herhangi bir ilgisi yoktur" açıklamasını yaptı. 

Corona virüsü uzaylılar mı yaydı?

Corona virüs uzaylıların bir projesi! Bakın işte buna hiç şaşırmadım. Yıllardır başımıza gelen her şeyi varlığını bile kanıtlayamadığımız uzaylılara atfettiğimizden Corona'nın da onların işi olduğunu söylemek inanın çok akıllıca (!). 

Amerikalıların ilk hedefi her zamanki gibi yine uzaylılar oldu. UFO iddialarıyla meşhur Scott Waring’e göre virüs salgınını uzaylılar başlattı ve süreç onlar tarafından yönetiliyor. İddialarını bazı ‘astrolojik’ verilerle ispatlamaya çalışan Waring’i destekleyen başka teorisyenler de var. Eee iyi bari siz bu konuyu araştıra durun...

Corona virüs yeni bir çağın başlangıcı mı?

Bu kez Corona virüsün aslında tam anlamıyla bir dijital çağın habercisi ve tetikleyicisi olduğu söylendi. Corona'nın hayatımıza hızlı bir şekilde girmesiyle dünya üzerinde normal dışı temizlik önlemleri alındı ve alınmaya da devam ediyor. Bu durum, kafalarda bazı sorunsallar uyandırmıyor değil.

Bunlardan biri dijital para akışı deneyi. Yani Corona virüsün aslında dijital para kullanımını arttırmak ile ilgili büyük bir deney olduğu ve Corona virüs sebebiyle evlerimizde kaldığımız bu sürenin insanlara dijital para kullanımının önemini anlatmak olduğu iddia ediliyor.

Açıkçası bu bana mantıklı gelmiyor desem yalan söylemiş olurum. Gün içerisinde kağıt para akışını ve elimizin değdiği herhangi bir banknotun bize geliş hikayesini düşündükçe ellerimi yıkamak geliyor içimden... İşte bu yüzden bu bir deney olmasa da bundan sonraki süreçte dijital para kullanımı sanırım en doğru olan şey olacak.

Corona virüs iklimsel bir plan mı?

Son olarak, Corona virüsün aslında iklim değişikliğini önlemek için bir deney olduğu ve bunun bilinçli, kontrollü bir şekilde yürütüldüğü söylendi. İddiaya göre, bazı devletlerin uzun yıllar önce bundan haberdar olduğu ve onaylarının alınmasıyla bir pandemi oluşturulduğu söylendi.

Hatta ve hatta bu deneyi planlayanların, Corona virüsün başlangıç ve bitiş tarihlerinden dünyadaki toplam vaka sayısına kadar hepsini bildikleri söyleniyor. Bununla ilgili henüz herhangi bir yanıt gelmedi zaten gelmesini de bekleyemeyiz dimi? İyi haber eğer bu komplo teorisi doğruysa Türkiye bu kabustan 20 Nisan'da uyanacak. Bekleyelim ve görelim...

Sorgulamadan inanma!

Tüm bunların hepsinin bir deney olduğunu düşünmek istemiyorum. Önceden planlanmış olması gerçeğine inanmak hiç istemiyorum. Düşünsenize Corona virüs sebebiyle ölen insanların yaşadıklarını... Gerçekler tüm gizemini korurken bize de evlerimizde kalıp sakince bugünlerin geçmesini beklemek kalıyor.

Unutmadan, bu yazıda okuduğunuz hiçbir bilginin doğruluğu kanıtlanmamıştır. Hepsi Corona virüs üzerine yapılmış en popüler komplo teorilerinden yalnızca birkaçıdır. Aman diyeyim, bu bilgileri doğruymuş gibi aramızda yaymayalım unutmayın, yanlış bilgi Corona virüsten daha tehlikelidir!

Kaynak: Milliyet