KKTC CUMHURBAŞKANI ERSİN TATAR DÜN CUMHURİYET MECLİSİ’NDE CENEVRE KONFERANSI’NDA OLAN BİTENLE İLGİLİ MİLLETVEKİLLERİNE BİLGİ VERDİ, SORULARI CEVAPLADI. CTP OTURUMA KATILMAZKEN CUMHURBAŞKANI TATAR’I SUÇLAMA YOLUNA GİTTİ. MANŞET HABERİMİZDE AÇIKLADIĞIMIZ ABD KONGRESİ RAPORUNA GÖRE, CTP VE BDH’YA ANNAN PLANI REFERANDUMU SÜRECİNDE ABD’DEN KAYNAK AKTARILDIĞI VE BUNUN SONUCUNDA CTP’NİN İKTİDARA GETİRİLDİĞİ ORTAYA KONMAKTADIR..SORUYORUZ: CTP,ANAVATAN TÜRKİYE’NİN KKTC’NİN İÇ İŞLERİNE MÜDAHALE ETTİĞİ İDDİASI İLE FEVERAN EDERKEN, ABD’DEN YARDIM ALMASINI NASIL AÇIKLAYACAK? BU YARDIM NEYE KARŞI ALINMIŞTIR?KARŞILIĞI NASIL KARŞILANMIŞ,BEDELİ NE İLE ÖDENMİŞTİR?

Şimdi sizi 2003-2004 Annan Planı referandum sürecine götürmek ve hafızalarınızı tazelemek istiyorum. Annan Planı  11 Kasım 2002’de taraflara sunulduğunda KKTC’de iktidarda UBP-DP Hükümeti vardı. Hükümet içerisinde,Plan’ın sunulmasının ardından su yüzüne çıkan anlaşmazlıklara rağmen milletvekili seçimi zamanında, 14 Aralık 2003’te gerçekleşti.. Emperyalizmin amacı Annan Planı’nı ilk günden reddeden KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş’ın karşısına onun  elini kolunu bağlayacak bir hükümeti işbaşına getirmekti. ABD,AB;İngiltere Annan Planı’nı taraflara kabul ettirmek için kolları sıvamış ve  KKTC’deki muhalefeti destekleme kararı almıştı. 

ABD,  Özel Kıbrıs Koordinatörü Thomas Weston’u bu konuda görevlendirdi. Weston defalarca Kıbrıs’a gelerek KKTC’deki muhalefet partileri ile toplantı üstüne toplantı yaptı. 14 Aralık 2003’teki seçimde  işbirliği protokolü imzalayan Barış ve Demokrasi Hareketi (BDH), Cumhuriyetçi Türk Partisi - Birleşik Güçler (CTP) ve Çözüm ve AB Partisi'nin (ÇABP) liderleri Mustafa Akıncı, Mehmet Ali Talat ve Ali Erel ile bağlantı kurdu ve onları destekleyerek, cesaretlendirdi. Bu dönemde ABD ve AB ‘den KKTC’deki sivil toplum örgütlerine Annan Planı’na destek vermeleri için inanılmaz paralar yağdı,milyonlarca dolarlık fonlar aktarıldı..

 Üç parti, "seçim sonrasında ilk adım olarak, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın görüşmecilik görevine son vererek, yeni bir görüşmeci heyeti atayacağını" bildirmişti. Üç partinin başkanları, seçim sürecinde ve sonrasında "Çözüm ve Avrupa Birliği" üyeliği hedefi doğrultusunda işbirliği ve olası koalisyon oluşumuna yönelik 7 maddelik bir protokol imzalamıştı. Aralık 2003 milletvekili genel seçimi sonucunda,Annan Planı’na karşı duruş sergileyen UBP iktidardan indirildi;CTP-DP hükümeti kuruldu..ABD devreye soktuğu ‘yardımlarla’ KKTC’deki iktidarı değiştirmiş ve 2004’te gerçekleşen referandumda da Türk tarafından yüzde 75 gibi yüksek oranda evet oyu çıkmasını sağlamıştı. ABD’nin bu dönemde, Türkiye’de 2002’de iktidara gelen Ak Parti ile işbirliği içerisinde olduğu ve Ak Parti’nin CTP’ye destek verdiği de zihinlerimizde berraktır. AK Parti milletvekillerinin gerek 14 Aralık 2003 seçiminde ve gerekse de Annan Planı referandumu sürecinde Kıbrıs’a gelerek CTP’ye ve Annan Planı’na destek veren propaganda çalışmaları yaptıklarını hatırlayacaksınız…

DUAYEN BÜYÜKELÇİ ULUÇEVİK DİKKAT ÇEKTİ: KKTC’DE ESAS MÜDAHALECİ ABD

Manşet haberimizdeKıbrıs davamızın ateşli savunucularından duayen Büyükelçi Tugay Uluçevik’in geçtiğimiz hafta paylaştığı Twitter mesajlarına konu olan ABD Kongresinin 2005 tarihinde yayınladığı bir raporu dikkatinize getirdik. Rapor’da ABD Yönetiminin ve başta Garantör İngiltere olmak üzere AB ülkelerinin KKTC’nin iç işlerine müdahaleleri gözler önüne seriliyor… Yukarıda anlattığım olaylarla,Rapor’da belirtilenler  tamamen örtüşüyor.. 

ABD Kongresi’ne sunulan Rapor’a göre Annan Plan’ı referandumundan önce, plana destek veren ve Rumlarla ortak federasyon kurmak isteyen muhalefet partilerine, Mehmet Ali Talat’ın başkanlığını yaptığı Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne (CTP)  ve Mustafa Akıncı’nın Barış ve Demokrasi Hareketi’ne (BDH) yardım edildiği açıkça ortaya konuyor…Yapılan ‘yardımlarla’  CTP 2004’te iktidara getirilirken, ileriki yıllarda 2005’te Talat’ın ve 2015’te de Akıncı’nın emperyalizmin ‘yardım ve desteği’ ile KKTC Cumhurbaşkanı görevine gelmeleri rastlantı olmasa gerek…

.RAPOR ABD’NİN KKTC’NİN İÇ İŞLERİNE  MÜDAHALESİNİ GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR

ABD’de Kongresi’ne 2005’de sunulan CYPRUS: STATUS OF UN NEGOTIATIONS isimli raporda  şöyle deniyor: “Yönetim ANNAN çözüm Plânı’na arka çıktı. (ABD) Kıbrıs Özel Koordinatörü Thomas Weston çözüm şansını arttırmak için (KKTC) 2003 parlâmento seçiminden önce siyasî muhalefete açıkça yardım etti.”

Kongreye sunulan Raporun 15. Sayfasının 2. Paragrafı şöyledir:

“14 Şubat 2001'de Dışişleri Bakanı Powell, Yönetimin ("Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla devam eden) BM çabalarını tam olarak desteklediğini" onayladı. Yönetim, Annan Çözüm Planı'nı savundu. Özel Kıbrıs Koordinatörü Thomas Weston, çözüm şansını artırmak için Aralık 2003 parlamento seçimleri öncesinde Kıbrıs Türk siyasi muhalefetine açıkça yardım etti. (Seçim sonuçları için bkz. Kıbrıs'ta İç Politika.) Bakan Powell, tüm partileri esneklik göstermeye, Annan Planı konusunda bir anlaşmaya varmaya ve ardından 24 Nisan 2004 referandumunda "evet" oyu vermeye çağırdı. 15 Nisan'da bir bağışçı konferansında, Amerika Birleşik Devletleri, Annan Planı'nın referandumlarda onaylanması halinde dört yıl içinde 400 milyon dolar vaat etti, bunun 100 milyon doları “acil ihtiyaçlar” için, geri kalanı ise gelecek yıllarda kullanabilecek”

Sunulan Rapor’dan da anlaşılacağı üzere ABD, CTP ve BDH’yı iktidara getirmek,kendi amaç ve hedefleri için kullanmak için milyonlarca doları gözden çıkarmış ve KKTC’nin seçimlerine,iç işlerine,iç siyasetine müdahale etmiştir.

Anavatan Türkiye’nin KKTCcumhurbaşkanlığı seçimine müdahale ettiğini iddia ederek yaygara koparan Akıncı,Talat ve Erhürman;Rapor’da ortay konan ABD MÜDAHALESİ ile ilgili açıklama yapmak zorundadır.

ABD’nin KKTC’nin iç işlerine müdahale ettiğini çeşitli bölümlerde yansıtan Rapor’u https://fas.org/sgp/crs/mideast/IB89140.pdfadresinden  veya QR kodunu okutarak okumanız mümkündür.

AKINCI VE TALAT HESAP VERMELİDİR…ERHÜRMAN BU MÜDAHALEYE AÇIKLIK GETİRMELİDİR…

Hükümet’in,Meclis’in,Başsavcılık ve Yüksek Seçim Kurulu’nun CTP ve BDH’ya yabancı ülkelerden kaynak aktarılmış olmasına kayıtsız kalmamalı ve Talat ile Akıncı’dan hesap sorulmalıdır.

Dün Cumhurbaşkanı Tatar Cumhuriyet Meclisi’ne giderek milletvekillerine Cenevre toplantısı ile ilgili bilgi aktarmıştır. CTP’nin bu önemli toplantıya katılmamış olmasını Cumhurbaşkanı Tatar gibi halkımız da yadırgamıştır. 

Meclis’teki böylesine önemli bir toplantıya katılmayan federasyoncu CTP’ningeçmişte olduğu gibi dış mihraklardan maddi yardım alarak siyasetini buna göre şekillendirmiş olabileceğini söylemek ,bundan şüphe duymak yanlış olmayacaktır..