CUMHURBAŞKANI ERSİN TATAR VE ULUSAL BİRLİK PARTİSİ GENEL BAŞKANI, BAŞBAKAN ERSAN SANER HAFTA SONU GÜNEY KIBRIS’TA GERÇEKLEŞEN RUM PARLAMENTO SEÇİMİNİ DEĞERLENDİRDİ.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum kesiminde Pazar günü gerçekleşen, ırkçı parti Ulusal Halk Cephesinin (ELAM) oylarını artırdığı parlamento seçimine ilişkin, "Kıbrıs'ta federal temelde bir anlaşmanın artık olamayacağı söylemimizin bu seçim sonuçlarıyla bir kez daha teyit edildiğini görüyorum." dedi.

Tatar, ELAM'ın oylarında ciddi artış olduğunu söyleyerek "ELAM ve destekçileri, Kıbrıs'ın tamamıyla üniter bir devlet olma fikrini destekliyor. Kıbrıslı Türklere azınlık hakkını dahi layık görmeyen bir zihniyetin yükseldiğini görüyoruz. Daha korkunç olanı ELAM, oyları daha fazla genç kesimden alıyor. Bunun da sebebi, eğitim sistemindeki aşırı milliyetçiliğin, Yunan hayranlığının, Kıbrıs'ın bir Yunan adası olması düşüncesinin ve EOKA hayranlığının eğitim sisteminde yer almasıdır." dedi.

GÜNEY’DE IRKÇILIK VE TÜRK DÜŞMANLIĞI YÜKSELİŞTE…

TATAR: "KIBRIS'TA FEDERAL TEMELDE BİR ANLAŞMANIN ARTIK OLAMAYACAĞI SÖYLEMİMİZİN BU SEÇİM SONUÇLARIYLA BİR KEZ DAHA TEYİT EDİLDİĞİNİ GÖRÜYORUM"

RUM SEÇİMİNİN SONUCU: FEDERAL ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİL!

Başbakan Ersan Saner, “ Güney Kıbrıs’ta dün yapılan parlamento seçimlerinde aşırı sağcı, Türk düşmanı ELAM’ın milletvekili sayısını yüzde yüz artırmasının nasıl bir zihniyetle karşı karşıya bulunulduğunu göstermesi bakımından herkesçe iyi değerlendirilmesi gerektiğini” vurguladı.

SANER: “BİZLER, KIBRIS TÜRK HALKININ EGEMENLİĞİNİ, HAKKI, HUKUKUYLA ULUSLARARASI CAMİADA YER ALMASI ZAMANININ GELDİĞİNİ DÜNYAYA HAYKIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ.”

“Ortaya çıkan sonuçlara göre,  Rum parlamento seçimlerinde aşırı sağcı, Türk düşmanı ELAM milletvekili sayısını yüzde yüz artırmıştır.Dikkati çeken bir başka nokta ise seçime katılan tüm partilerin Türk askerinin Kıbrıs’tan tamamen çekilmesi, Türkiye’nin Kıbrıs’a gerektiğinde tek yanlı askeri müdahalede bulunma hakkının ortadan kaldırılması, bir kısım KKTC vatandaşının, Kıbrıs’tan çıkarılması, bir anlaşma halinde talep eden tüm Rumlara Kuzey Kıbrıs’a dönme hakkı verilmesi, önemli miktarda KKTC toprağının Rumlara bırakılması noktalarında birleşmeleridir. Bu da nasıl bir zihniyetle karşı karşıya bulunulduğunu göstermesi bakımından herkesçe iyi değerlendirilmesi gereken bir olgudur.”

ARKADA DEVAM

CUMHURBAŞKANI TATAR, RUM KESİMİNDEKİ SEÇİM SONUÇLARIYLA İLGİLİ AA'YA DEĞERLENDİRMELERDE BULUNDU

"KIBRIS'TA FEDERAL TEMELDE BİR ANLAŞMANIN ARTIK OLAMAYACAĞI SÖYLEMİMİZİN BU SEÇİM SONUÇLARIYLA BİR KEZ DAHA TEYİT EDİLDİĞİNİ GÖRÜYORUM" 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum kesiminde dün düzenlenen, ırkçı parti Ulusal Halk Cephesinin (ELAM) oylarını artırdığı parlamento seçimine ilişkin, "Kıbrıs'ta federal temelde bir anlaşmanın artık olamayacağı söylemimizin bu seçim sonuçlarıyla bir kez daha teyit edildiğini görüyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Rum kesiminde dün yapılan ve aşırı sağcı, ırkçı olarak bilinen, Türkiye, KKTC ve yabancı karşıtlığıyla öne çıkan ELAM'ın oylarını yaklaşık iki kat artırdığı parlamento seçimlerine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Rum kesiminde milliyetçilik ve aşırı uçtaki düşüncelerin artış gösterdiğini belirten Tatar, bu durumun Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşma için olumlu gelişme olmadığını kaydetti.
Tatar, ELAM'ın oylarında ciddi artış olduğunu söyleyerek "ELAM ve destekçileri, Kıbrıs'ın tamamıyla üniter bir devlet olma fikrini destekliyor. Kıbrıslı Türklere azınlık hakkını dahi layık görmeyen bir zihniyetin yükseldiğini görüyoruz. Daha korkunç olanı ELAM, oyları daha fazla genç kesimden alıyor. Bunun da sebebi, eğitim sistemindeki aşırı milliyetçiliğin, Yunan hayranlığının, Kıbrıs'ın bir Yunan adası olması düşüncesinin ve EOKA hayranlığının eğitim sisteminde yer almasıdır." dedi.
Annan Planı döneminde Kıbrıs'ta, Avrupa Birliği'nin (AB) de devreye girmesiyle eğitim sistemlerinin yumuşatıldığını hatırlatan Tatar, o dönemde de Rum tarafının eğitim sisteminde yumuşamaya gitmediğini hatırlattı.
"GENÇLERDE ELAM'A KARŞI İLGİYİ ARTIRDIĞI GÖRÜLÜYOR"
Tatar, şöyle devam etti:
"Edindiğimiz bilgilere göre, Rum tarafındaki eğitim sisteminde aşırı ve milliyetçi akımların etkisi daha da yükseliyor. Kıbrıs'ın bir Yunan adası olduğu, Kıbrıs'ın en sonunda Yunanistan'a bağlanması gerektiği, Helen milliyetçiliği ve Yunanistan bayrağı erken yaşta çocukların bilinçaltına yerleştirilmeye çalışılıyor. Eğitim sistemindeki bu aşırıcılık futbol kulüplerine de yansımıştır. Büyük futbol kulüplerinin maçlarında hep Yunan bayrakları yer alıyor. Gençlerde ELAM'a karşı ilgiyi artırdığı görülüyor. Dolayısıyla ben bu durumu endişeyle izliyorum. Bizim Kıbrıs'ta egemen eşitliğe dayalı iki devlet temelindeki yeni vizyonumuzun ne kadar gerçekçi ve Kıbrıs'ın gerçeklerine uygun olduğunu görüyorum."
KKTC'de ve Rum kesiminde federasyona inanan ve iki devletli çözümü desteklemeyen partiler olduğunu kaydeden Tatar, Rum kesiminde federal çözümü destekleyen, sol görüşlü Emekçi Halkın İlerici Partisinin (AKEL) oylarında da düşüş yaşandığını belirtti.
Kıbrıs'ta siyasetin gerçekler temelinde yapılması gerektiğini vurgulayan Tatar, Helen milliyetçilerinin Türkiye'nin Ada'dan çıkmasını, Türkiye ile KKTC'nin Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerinden vazgeçmesini, Ada üzerindeki tüm egemenlik haklarının Rumlara ait olduğunu ve AB'nin Kıbrıs'taki etkinliğini artırmasını savunduğunu kaydetti.
Tatar, Kıbrıs Türklerinin, her dönemde Kıbrıs'ta en az Rumlar kadar egemen olduğu ve Ada'da hak sahibi olduklarını savunduklarını da söyledi.
"BİR ANLAŞMAYI ZORLA YAPMAKLA BİR NETİCE ALINMAZ"
Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer muhataplarımız, Cenevre'deki 5+1 gayriresmi konferansın ardından yeni bir zemin olup olmadığı arayışı içerisinde. Onlar da herhalde bu işin ne kadar ciddi olacağını göreceklerdir. Kıbrıs'ta federal temelde bir anlaşmanın artık olamayacağı söylemimizin bu seçim sonuçlarıyla bir kez daha teyit edildiğini görüyorum. Çünkü bir anlaşmayı zorla yapmakla bir netice alınmaz. 1960'ta da anlaşma oldu 3 yıl bile sürmedi. Şimdi yine Kıbrıs'ta zorla bir anlaşma ortaya koyacaklarsa, ki öyle bir şeyi asla kabul etmeyiz, farz edelim oldu, karşımızdaki bu zihniyetle derhal çatışma çıkar. Benim savunduğum iki devletli çözüm modeli doğru bir yoldur. Türkiye de buna destek veriyor, beraber sonuna kadar gideceğiz."
RUM KESİMİNDEKİ SEÇİMLER
Rum kesiminde muhafazakar-merkez sağ parti konumdaki ve Rum meclisinde 18 sandalyeye sahip Demokratik Seferberlik Partisi (DİSİ), seçimi yüzde 27,77'lik oyla ilk sırada tamamladı. DİSİ, ilk sıradaki yerini korumasına rağmen 2016'daki seçime göre 2,9 puan kaybetti.
Rum meclisinde 16 milletvekili bulunan ana muhalefet ve sol görüşlü AKEL yüzde 22,32'lik oyla seçimi ikinci sırada tamamladı. Ancak önceki seçime göre 3,3 puan kaybetti.
Mecliste 9 sandalyesi bulunan Kıbrıs Rum milliyetçisi Demokrat Parti (DİKO) oyların yüzde 11,3'ünü alarak sandıktan üçüncü çıktı ve bir önceki seçime göre 3,2 puanlık düşüş yaşadı.
ELAM EN FAZLA GÜÇLENEN PARTİ OLDU
Aşırı sağcı ve ırkçı ELAM, seçimden en fazla güçlenerek çıkan parti oldu. 2016'da seçim barajını kıl payı geçerek 2 milletvekiliyle temsiliyet kazanan ELAM, oylarını yaklaşık yüzde 83 artırdı. Türkiye ve KKTC karşıtı eylemlerle bilinen ELAM, oylarını yüzde 3,71'den yüzde 6,78'e çıkardı.

BAŞBAKAN SANER: “ELAM’IN MİLLETVEKİLİ SAYISINI YÜZDE YÜZ ARTIRMASI ZİHNİYETİ GÖSTERMESİ BAKIMINDAN İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ”

Başbakan Ersan Saner, “ Güney Kıbrıs’ta dün yapılan parlamento seçimlerinde aşırı sağcı, Türk düşmanı ELAM’ın milletvekili sayısını yüzde yüz artırmasının nasıl bir zihniyetle karşı karşıya bulunulduğunu göstermesi bakımından herkesçe iyi değerlendirilmesi gerektiğini” vurguladı.

Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Bürosundan yapılan yazılı açıklamaya göre, Başbakan Saner açıklamasında şunları kaydetti:

“Güney Kıbrıs’ta pazar günü yapılan parlamento seçimlerinin sonuçları Kıbrıs konusu ile ilgili herkesçe dikkatle incelenmelidir.

Ortaya çıkan sonuçlara göre,  Rum parlamento seçimlerinde aşırı sağcı, Türk düşmanı ELAM milletvekili sayısını yüzde yüz artırmıştır.

Dikkati çeken bir başka nokta ise seçime katılan tüm partilerin Türk askerinin Kıbrıs’tan tamamen çekilmesi, Türkiye’nin Kıbrıs’a gerektiğinde tek yanlı askeri müdahalede bulunma hakkının ortadan kaldırılması, bir kısım KKTC vatandaşının, Kıbrıs’tan çıkarılması, bir anlaşma halinde talep eden tüm Rumlara Kuzey Kıbrıs’a dönme hakkı verilmesi, önemli miktarda KKTC toprağının Rumlara bırakılması noktalarında birleşmeleridir. 

Bu da nasıl bir zihniyetle karşı karşıya bulunulduğunu göstermesi bakımından herkesçe iyi değerlendirilmesi gereken bir olgudur.

Cumhurbaşkanı Tatar ve hükümetimizin Rumların tutumu nedeniyle artık Kıbrıs’ta federal bir çözüm olmayacağı yönündeki saptamasının ne denli doğru ve egemen eşitlik temelinde çözüm politikasının ne denli zamana uygun isabetli bir politika olduğu Rum seçim sonuçları ile teyit edilmiştir.

Dolayısıyla bizler, Kıbrıs Türk halkının egemenliğini, hakkı, hukukuyla uluslararası camiada yer alması zamanının geldiğini dünyaya haykırmaya devam edeceğiz.

Dileriz, BM Güvenlik Konseyi ve AB bu gerçeği bir an önce anlar ve Kıbrıs’la bölgede barışın, anlaşmanın yolunu açar.”