VARAN-1

SKANDAL…SKANDAL…SKANDAL

YÖDAK BAŞKAN VEKİLİ PROF.MEHMET HASGÜLER’İN YAZDIĞI KİTAPLARDA DEVLETİMİZİN KURUCUSU EBEDİ LİDERİMİZ 1.CUMHURBAŞKANI RAUF R. DENKTAŞ’A, KIBRIS TÜRK HALKININ VAROLUŞ MÜCADELESİNİN GÜCÜ TÜRK MUKAVEMET TEŞKİLATI’NA VE ANAVATAN TÜRKİYE’YE SALDIRILARDA BULUNDUĞU ORTAYA ÇIKTI…

KIBRIS TÜRK HALKI, DENKTAŞ AİLESİ, DENKTAŞ’I SEVENLER, O’NUN YOLUNDAN GİDİP EMANETİNE SAHİP ÇIKANLAR İNFİAL İÇERİSİNDE

Mehmet Hasgüler, 2004’de Güney Kıbrıs’a  geçerek, Niyazi Kızılyürek’in 2019’da yaptığı gibi, Rum Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aday olmuş ve Devletimiz KKTC’nin eşit temsiliyet mücadelesine büyük darbe vurmuştu.Hasgüler  2004’de KKTC’yi ve Kıbrıs Türk halkını yok etmeyi öngören Annan Planı’na destek vermişti. Tavizci 4.Cumhurbaşkanı Akıncı döneminde YÖDAK Başkan Vekili olan Hasgüler Akıncı’nın desteğini alarak bu görevi 5 yıl yürüttü. Hasgüler hala bu görevde bulunuyor. Gazetemizi tepkilerini bildirmek için arayan vatandaşlar Hasgüler’in istifa etmesi gerektiğini,bunu yapmaması halinde de görevden alınması gerektiğini bildirdiler.

HASGÜLER HEMEN İSTİFA ETMELİ

HADSİZ HASGÜLER’DEN EBEDİ LİDERİMİZ DEVLETİMİZİN KURUCU CUMHURBAŞKANI RAUF R. DENKTAŞ’A İĞRENÇ SALDIRI VE İFTİRALAR:

*“DENKTAŞ, ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN EN ÖNEMLİ SEBEBİDİR”

*“KKTC, DENKTAŞ’IN YENİDEN SEÇİLMESİ İÇİN İLAN EDİLDİ”

*“DENKTAŞ UZLAŞMAZ VE MIZIKÇI BİR TUTUM SAHİBİ”

 *“DENKTAŞ, KAYITSIZ, VURDUMDUYMAZ, GÜDÜMLÜYDÜ, ZAMANA OYNAMAKTAYDI” 

 *“DENKTAŞ, GELİŞMELERİN SÜRATİNE AYAK UYDURAMAYAN, SÜREKLİ AYNI ŞEYLERİ TEKRARLAYAN VE AYNI TELDEN ÇALAN BİR LİDER KONUMUNDAYDI”

*“DENKTAŞ ÇÖZÜM KONUSUNDA ÇOK NEGATİF FİGÜRDÜR”

 *“DENKTAŞ'IN TMT GİBİ YANLIŞ OLUŞUMLARDA MESULİYETİ VARDIR” 

*“DENKTAŞ MİLLİYETÇİLİK ÜZERİNDEN DEMAGOJİ YAPTI”      

YÖDAK Başkan vekili Profesör Mehmet Hasgüler’in, “KRİZ ÜÇGENİNDE TÜRKİYE cilt 3 1997-2015” ve “KIBRIS SİYASİ EL KİTABI VE SÖZLÜĞÜ” kitaplarında Ebedi Liderimiz Denktaş’a yaptığı saldırıları sayfa numaraları ile dikkatinize getiriyoruz.

ARKADA DEVAM

SKANDAL…SKANDAL…SKANDAL

YÖDAK BAŞKAN VEKİLİ MEHMET HASGÜLER’İN YAZDIĞI KİTAPLARDA DEVLETİMİZİN KURUCUSU EBEDİ LİDERİMİZ 1.CUMHURBAŞKANI RAUF R. DENKTAŞ’A, KIBRIS TÜRK HALKININ VAROLUŞ MÜCADELESİNİN GÜCÜ TÜRK MUKAVEMET TEŞKİLATI’NA VE ANAVATAN TÜRKİYE’YE SALDIRILARDA BULUNDUĞU ORTAYA ÇIKTI…

HADSİZ HASGÜLER’DEN EBEDİ LİDERİMİZ DEVLETİMİZİN KURUCU CUMHURBAŞKANI RAUF R. DENKTAŞ’A İĞRENÇ SALDIRI VE İFTİRALAR:

*“DENKTAŞ, ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN EN ÖNEMLİ SEBEBİDİR”

*“KKTC, DENKTAŞ’IN YENİDEN SEÇİLMESİ İÇİN İLAN EDİLDİ”

*“DENKTAŞ UZLAŞMAZ VE MIZIKÇI BİR TUTUM SAHİBİ”

 *“DENKTAŞ, KAYITSIZ, VURDUMDUYMAZ, GÜDÜMLÜYDÜ, ZAMANA OYNAMAKTAYDI” 

 *“DENKTAŞ, GELİŞMELERİN SÜRATİNE AYAK UYDURAMAYAN, SÜREKLİ AYNI ŞEYLERİ TEKRARLAYAN VE AYNI TELDEN ÇALAN BİR LİDER KONUMUNDAYDI”

*“DENKTAŞ ÇÖZÜM KONUSUNDA ÇOK NEGATİF FİGÜRDÜR”

 *“DENKTAŞ'IN TMT GİBİ YANLIŞ OLUŞUMLARDA MESULİYETİ VARDIR” 

*“DENKTAŞ MİLLİYETÇİLİK ÜZERİNDEN DEMAGOJİ YAPTI”      

PROF. HASGÜLER HEMEN İSTİFA ETMELİ

YÖDAK Başkan vekili Mehmet Hasgüler’in, “KRİZ ÜÇGENİNDE TÜRKİYE cilt 3 1997-2015” adlı kitabında Liderimiz Denktaş’a yaptığı saldırıları sayfa numaraları ile dikkatinize getiriyoruz:

Hasgüler:

“…KKTC Devletini kuranlar, özünde onu oluştururken DEVLET OLSUN DİYE İNŞA ETMEMİŞLER başka amaçlara vesile olsun diye düşünmüşler ve tasarlamışlardı. Bu amaçlardan en önemlilerinden birisi, 1976 yılında kurulan KTFD Anayasası’na göre, üçüncü kez seçilme şansı olmayan DENKTAŞ’IN YENİDEN SEÇİLEBİLMESİ ….isteğiydi” (sayfa 85)

***

“…Kıbrıs’ın kolayca bu yöne girmesinin temel nedenleri arasında  Türkiye’deki ‘ÇÖZÜMSÜZLÜK ÇÖZÜMDÜR’ şiarını uzun yıllar söylem yapan siyasal iktidarlar ve onların sözcüsü olmuş ve bizzat toplumlararası görüşmeleri icra etmiş Denktaş’tır…Bir anlamda AB’nin çözüm olmadan sorunlu bir adayı içine almasının (tersinden) destekçisi, uzun yıllar Dünya kamuoyunda kendisini, “ÇÖZÜMSÜZLÜK MİMARI” gibi sunan  Denktaş ve onu bu yolda hep destekleyen Türkiye’deki siyasi ve askeri yetkililerdir..”(sayfa 89)

***

“…Statükocu güçler, zaten misyonlarını tarihsel olarak yitirdikleri gibi, ellerindeki en önemli silah olan “TÜRKİYE TÜCCARLIĞI”na da devam etmektedirler. Bu güçler de aslında siyasette var olmayan bir cenahtır. Bu cenahın en önemli misyonu “ÇÖZÜMSÜZLÜK ÇÖZÜMDÜR” şiarını hayata geçirmektir. Siyaseti böylesine SIĞ VE KATI olanların Kıbrıs Türklerine ne sağladıkları ortadadır…Bu güçlerin sembolü olmuş DENKTAŞ, BUGÜN ULUSLAR ARASI TOPLUM NEZDİNDE PEK İTİBARLI OLMAYAN BİR KONUMDA…Kıbrıs sağı tarihsel olarak incelendiğinde kendisini Taksimcilikle özdeşleştirdiğinden bu durumdan çıkması ancak ideolojik olarak bir reddiyeyle mümkün…..DENKTAŞ ELBETTE ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN ÖNEMLİ SEBEPLERİNDENDİR…”( sayfa 97)

“…Kıbrıs’ta sağ….Türkiye’de milliyetçiliği besleyen ve de ondan beslenen yanlarıyla ŞOVEN BİR ÇİZGİYİ aşamamıştır. Tarihsel olarak böyle bir ideolojik referansları olan bir hareketin, çözüm oluşturma konusunda kısırlığı tartışmasızdır…” (s.98 )

***

“…Bu koşullar altında sürekli UZLAŞMAZLIK GÖRÜNTÜSÜ VE “MIZIKÇI”  bir tutum sahibi olarak görünen Denktaş’ın bu imajı da kısa zamanda heyetle birlikte aşılabilir…”(s.100)

***

“…Denktaş’ın tarihsel anlamda en büyük özelliği olan  KİŞİSEL HIRSINI  bu sefer ertelemesi ve ilk defa çözüm konusunda bu denli koşullar olgunlaşmışken …..halkına sırtını dönmemesi gerekmektedir” (s.101)

***

FETÖ’ye ait olan ZAMAN gazetesinde 8 Şubat 2004’de yayınlanan “DENKTAŞ AÇMAZI NASIL AŞILIR?” başlıklı yazısından

“DENKTAŞ’LA OLMAZ…Denktaş’ın uzun yıllar Kıbrıs konusunda ve siyaset tarzında birçok defa zikzakları olmuştu. Ama bu sefer görüşmelerden kesin sonuç alınacağı düşünüldüğünde ve Denktaş’ın her görüşmeyi zaman kazanma olarak değerlendirdiği hesaplandığında yapılacak en makul yolun GÖRÜŞMECİLİKTEN İSTİFA ETMESİ ve yerine KKTC Meclisi’nin yeniden bir görüşmeci tayın etmesidir…”(s.103)

***

“…Erdoğan hükümeti kesinlikle geri adım atmamalı ve DENKTAŞ'I ZORLAMALIDIR……Denktaş’ın ‘milli Dava’ konusunda BÜTÜNLÜĞÜ BOZMA tutumunda ısrar etmesi, aslında yalnız olmadığını da bir yanıyla insana düşündürmektedir..” (s.105)

***

“…DENKTAŞ’IN BU ÇİZGİSİ DEVAM ETTİĞİ MÜDDETÇE AKP BUNDAN BÜYÜK ZARAR GÖRECEKTİR..” (s.114)

***

“ …Denktaş daha çok kendisine Türkiye’de akıl veren yüksek mevkilerde bulunan kişilerin ZORUYLA görevinde kalmıştır. Bu kişilerin Denktaş’tan daha çok kabahati vardır…”( s. 129) 

***

“…Bunu anlamak için Makarios’un bir paşpapaz olarak yüksek egosuna  ve Denktaş’ın siyasi hayatındaki HIRSLARINA bakmamız yeterli olacaktır. Onların o günkü koşullarda NEGATİF rollerle Kıbrıs’ın BÖLÜNMESİNDE az çok etkileri olmuştur…” (s.244)

***

“…Bu sendromun (Münih Sendromu ) kökeninde her türlü uzlaşmanın ‘kokuşmuş’ olacağı ön sanısı ve teziyle hareket edilmesi vardır….. Kuzey Kıbrıs’ta da maalesef son dönemlerinde ve 2004 çözüm sürecinde  merhum DENKTAŞ BEY BU SENDROMUN ( MÜNİH SENDROMU) ETKİSİ ALTINA GİRMİŞTİ” ( s. 280)

Hasgüler 17 Ocak 2012 'de Bianet' te yayınlanan yazısında  Denktaş ve TMT'yi hedef alarak şöyle demişti:

"Denktaş milliyetçilik meselesiyle ilgili, çözüme motive olma meselesiyle ilgili ÇOK NEGATİF BİR FİGÜR. Ancak Denktaş iktidarken KUZEY KIBRISLILAR çözüm yanlısı bir tavır ortaya koydu.....DENKTAŞ'IN TMT GİBİ YANLIŞ OLUŞUMLARDA MESULİYETİ VARDIR.......DENKTAŞ MİLLİYETÇİLİK ÜZERİNDEN DEMAGOJİ YAPTI. .... Türkiye'de halkın mevcut siyasetçileri reddedişi AKP'nin ortaya çıkışını sağlarken Kıbrıs'ta DENKTAŞ'IN SEMBOLİZE ETTİĞİ STATÜKO halk tarafından reddedildi......Denktaş bir konferansta Rumlarla neden geçinemeyeceğimizi anlatıyordu. Fakat ben kendisine hayatı boyunca Rumlar ve Yunanistanlılarla neden ve nasıl geçinemeyeceğimizi anlattığını söyledim..DENKTAŞ 7 MİLYARLIK DÜNYA İLE NASIL GEÇİNECEĞİMİZ KONUSUNDA HİÇ MOTİVE OLMADI. Denktaş'ın en büyük hatası buydu."

****

Hasgüler, “KIBRIS SİYASİ EL KİTABI VE SÖZLÜĞÜ” adlı kitabında da Liderimiz Denktaş’a akademik bilimsellikten uzak şekilde aşağılayıcı ifadelerle şöyle saldırıyor:

“Denktaş’ın yıllarca Kıbrıs’ta yaptığı yöneticiliğin dayandığı ana tez, ZAMANA OYNAMA şeklinde özetlenebilir. Ne yazık ki o, ÇOK HATALI BİÇİMDE, Avrupalı yöneticilerin de, kendisi gibi KAYITSIZ, VURDUMDUYMAZ, GÜDÜMLÜ olduklarını sanmaktaydı. Denktaş ve kendi halkı 37 yılı aşkın süreyi beklemekle geçirdiler. Ama dünya beklemedi, AB ise Denktaş’ın keyfini hiç beklemedi..... Denktaş ise bu tabloda GELİŞMELERİN SÜRATİNE AYAK UYDURAMAYAN, SÜREKLİ AYNI ŞEYLERİ TEKRARLAYAN VE AYNI TELDEN ÇALAN BİR LİDER KONUMUNA DÜŞTÜ. Tabii bunda Denktaş’a her türlü desteği gözü kapalı olarak veren ona sürekli açık çek yazan dönemin tüm TÜRKİYE CUMHURİYETİ YÖNETİCİLERİNİN DE BÜYÜK SORUMLULUĞU VARDIR.” (sayfa 98)

****

Hasgüler “Kıbrıs Siyasi El Kitabı ve Sözlüğü”kitabının 374. Sayfasında ise şöyle diyor: 

“KKTC ilanının Kıbrıs Türk Halkı ve Türkiye üzerinde baskıların oluşmasına doğrudan etkisi oldu. Bunun YANLIŞ ZAMANLANAN VE ULUSLARARASI HAZIRLIĞI YAPILMADAN ALINMIŞ bir karar olduğu her bakımdan geçen her yıl çok daha iyi idrak edilmektedir. ( sayfa 374)

***